GECE 2

Yağız atlar hazırlıyorum geceye,
Yelelerinden yıldız topladığım.

Kınına girmeyen kılıcımın keskin yanından damlayan kan hayat veriyor bana. Damarlarımda akışkanlaşıyor gece. Gece iliklerime işliyor.
Yüreğim parçalanıyor gök gürültüsü namelerinde. Adımlıyorum, yürekli yıldızları yanıma alarak. Uzun soluklu yürümeler adıyorum karanlığa, gecenin bilmem kaçında.
Sevda ateşi harlanıyor kalbimde. Serzeniş yüklü sözcükler fırlıyor gecenin içine. Ansızın bir volkan patlıyor içimden, dışıma doğru. Eriyen benim eriyen tüm dünya.
Ve bir tek sevgili kalıyor erimeyen, yüreğimde sakladığım. Ve geceyi parçalayan güneş gibi parçalıyor sevdamı, sevgilinin ihanetleri.
Gece dost olur bana, içimde büyüttüğüm sevdam olur çoğu zaman.
Gözümü kapıyorum… karanlık… açıyorum… karanlık… karanlığı kucaklıyorum sevgili yerine. Gecenin ılık bakışları avutuyor beni. Karanlık gözlerinde arıyorum gecenin, kaybettiğim sevdaları.
Bir umut, bir beklenti, belkilerle dolu ifadelerin şekilleneceği anlar, karanlıklar.
Yağız atların toynaklarında eziliyor artık gece. Ellerinde güneşi getiriyor gündüzün süvarileri. Ve gece, tahakkümü altındadır artık güneşin.
Kalem elden düşmüş gün doğmuştur artık.

AĞUSTOS 1996

Paylaş