SENSİZLİK BİR YAŞAMAK DEĞİL

Biliyorum birazdan bir fırtına kopacak, alıp götürecek sevdalarımı. Yine yalnızlık vuracak kıyılarıma. Biliyorum gelmeyeceksin, saçlarını dağıtmayacak rüzgar ve ellerin üşümeyecek avuçlarımda. Yağmur başlayacak biliyorum, yanaklarım ıslanacak. Sensizlik, üzerime devrilecek biliyorum. Bir martı çığlığında boğulacak hayallerim.
Seni bulacak düşlerinde çocuklar, beni bulacaklar avuçlarımda yalnızlık.
Birazdan gece olacak, karanlık tırmalayacak düşlerimi. Ve sen sevgili, beni burada böyle yapayalnız bırakıp gitmiş olacaksın. Yıldızlar, yakamozlar olmayacak. Gece kurşun gibi içime girecek. Sıcaklığında huzur bulmayacak bedenim. Ellerin ellerimi tutmayacak, gözlerim gözlerini görmeyecek. Bir yangın düşecek ortasına gecenin, yüreğim yanacak.
Kaç zaman oldu bilmem sensizliğe düşeli. Sanki asırlardır yokmuşsun gibi göğsümün tam ortasında bir yangın. Bir alev sardı ki bedenimi titriyorum.
Hangi ayrılığa hazırlanıyor bedenim bilmiyorum, hangi ayrılığa yıkılıyor düşlerim. Ellerimde hüzün ellerimde sensizlik. Bu yalnızlık değil bu kadar acımasızca iliklerime işleyen biliyorum. Beni böyle çaresiz bırakan, sensizlik.
Sensizlik, bir yaşamak değil biliyorum… Tedirgin bir titreme, kuru bir dal kırılması sensizlik.
Şimdi buğulanır gözleri rüzgârın, alnıma sensizlik yazılır ve mavi yosun kokusunda nefes bulur yalnızlıklarım. Artık kuru bir ayazdır yaşamak…
Bir yılan gibi sokulur içime sensizlik. İlkin gözlerin düşer düşlerime sonra sıcaklığın. Sonra yağmur yağar sonra sen, sen olur gece, deniz sen. Islatır beni sensizliğim.
Fırtınalar kopar içimde aniden, yıldızlar denize dökülür. Bir alev sarar geceyi, tutuşur kanatları yakamozların. Kahverengi bir hayal olur kaderim. Sensizliğin kederi sızlatır ruhumu, aynalar kırılır. Ve hayalin kaplar yeryüzünü bir umut gibi.
Acımasızca soluklayacak yüreğim sevdanı, derman kesilecek dizlerimde. Bakire kalıntılar kalacak dünden. Havsalam almayacak senden kalanları. Bir ıtır tarlasında boğulacak hayallerim. Gözlerim yağmuru ıslatacak. Toprak kokacak yeryüzü, sen kokacak. Ellerim medet bekleyecek ellerinden ve kan damlayacak.
Tarih düşülecek bu güne adın tarih olacak. Bir Leyla avuntusu bir mecnun çılgınlığı ve göz yaşı, seni bana götürecek beni sana. Kırkikindi yağmurları yağacak kırk gün kırk gece ve ben sen olacağım. Sen olacaksın yalnız sen… Söyle bu yürek bu seni nasıl taşıyacak.
Martılar seni çığlıklıyor, kalbim seni çarpıyor. Neredesin ? Hayalin denize düşüyor. Yalnız kalıyor yalnızlıklar, yalnız kalıyor yıldızlar, yeryüzü yalnız kalıyor. Aşk kağıda yazılıyor.
Aysız gecelerin karanlığında eriyor zaman. Kahverengi gözlerin yıkılıyor üstüme, yağmur yüreğimde yanıyor. Sadağımda yalnızlık birikiyor. Neredesin?
Bu kaçıncı gece sensiz geçen bu kaçıncı sensizlik. Sensizlik bir yaşamak değil biliyorum. Acılardan arta kalan tükenmişlik bu. Gel ki gülüm bahar gelsin gel ki ruhum dirilsin. Yağmur dinsin. Ve toprak olmasın bedenim. Ay doğsun. Kocatepe’de bir akşam üstü.
Not: Fesleğenler ayartır tutkularını mevsimlerin acımasızca.

Paylaş